|
TÜMÜLÜSLER (Tepe mezarları)
Bergama evlerinin güneyinde 1-2 Km yakınında bulunan küçüklü büyüklü tepeler,
Akropol'den bakıldığı zaman öteye beriye serpilmiş bir durumda göze çarparlar. Bu
tepelerden büyükleri bugün Maltepe, Yığmatepe ve Tavşantepe adlarını taşirtar.
Bergama'ya girerken yolun sağında yükselen tepe Maltepe''dir. 20 metre yüksekliği don
bu tepenin çapı 170 ve çevresi 500 metredir.
Bu tepenin Akropol'e bakan bir kapışı vardır. Çökmüş olan bu kapı çok eskiden
açılmış ve tümülüsün içindeki eşya soyulmuş olduğundan 1900 yılında içine
girmek ve temizlemek güç olmuştur.
Kapıdan, büyük yontma taşlarla örülmüş 45 metre uzunluğu olan bir koridora
girilir. Bunun yüksekliği 4.45 ve genişliği 3.15 metredir.
Bu koridora dikey olarak 17 metre uzunluğunda ikinci bir koridor vardır. Her iki koridor
da yontma taşlardan yapılmış bir fıçı kemerle örülmüştür, iki fıçı kemer,
haç kemerlerde olduğu gibi, iki dik açı halinde birbirini kesmektedir.
Küçük koridora açılan üç kapıdan da yanı tarzda üzeri kemeri! üç ölü
odasına girilmekledir. Bu odalar arasındo bulunan dar kapılardan da birbirine
geçilmektedir.
Kama şekilli 13 taştan meydana gelen kemerler cepheden görünmeyen, harçla inşa
edilmiştir. Bu yontma taşlann orkası çakıl taşı ve kireç harcı doldurulmuştur.
Bu tepenin planı, içindeki koridorun tepenin onasındo olmadığım
göstermekledir. Bu yüzden tepenin başka yerierinde de mezar odaları yapıldığım
Heri sürenler olmuştur.
Bunun için içten ve dıştan bazı yoklamalar yapılmıştır, içten yapılan
yoklamalarda gizli odaların bulunması olasılığı üzerinde durulmuş ve bazı
yerlerden taşlar çıkanlarok yoklama yapılmıştır.Dıştan ise, tepeyi saran duvarın adi taş ve kireç harcıyla örüldüğü
görülmüştür.Burada pencere ve kapı gibi biz ize rastlanmamıştır. Bu dış
duvarın da yontma taşlarla kaplı bulunduğu ve bunların sökülmüş olduğu
anlaşılmaktadır.
Esas olarak, çakıllı toprak dökülerek meydana getirilen bu tepenin içinde başka bir
mezar oda inşasına teknik bakımdan olanak yoktur. Bu itibarla önce koridor ve odalar
yapılmış, sonra da üstüne toprak yığılmış olduğuna şüphe yoktur.
Tepenin üstünde bir oyuk vardır. Bunun burada bulunan bir anıtın temellerindeki
yontma taşların sökülmesinden ileri geldiği anlaşılmakladır. Buradaki mimarlı
mermer parçalarının kalıntıları "Sardes ' cîvanndaki tümülüs'lerin
taçlandınîmasında olduğu gibi bu tepenin bir anıt île süslendiğini
anlatmakladır.
Yontma taşlardan örülen duvarların tekniği ve tepenin bir anıt ile zen-
ginleştirilmesi bu tümülüs'ün Bergama kraltonnın mezarı olduğu savını ortaya
almıştır.
Oda ve koridor ölçülerinin kısmen Philetairos ölçüsüne uygun döşmesi de bu fikri
kuvvetlendirmiştir. Mesela, uzun koridor 6 endaze genişfiğindedir. ( Bir endaze 0.52 m.
dir). Kamerin tepesine kodor 6 endaze yüksekliği vardır. Ono dikey olan koridorda aynı
tarzda .6 endaze genişliğinde ve 32 endaze Uzunluğundadır.Odanın derinliği ise 8
endazedir.
Fakat koridorlarda görülen yontma taş işçilik özelliği, yani taşlann
yükseMikterinin 0.35 ve 0.53 m. arasında değişmesi, yontma taş kenarlannın eğimli
kesilmesi, temel ve aralannın kireç harcıyla doldurulması gibi teknik vasıflar,
imparatorluk devrinin Bergama binalannda görüldüğü için, mezarın inşaa tarihinin
daha önceki zamana götürme olanağı vermektedir. .
Aynı zamanda, üç mezar odası içinde insan ve kurban kemikteriyte birlikte bulunan
mumya ve tahit parçaları da daha erken bir tarihe götürülememektedir.
Bununla beraber tepenin çok eskiden açılmış ve soyulmuş dması yüzünden
mezarın kimliğini anlamak mümkün olmamıştır.
Yığma tepe
Bergama'daki sun'i tepe mezariann en büyüğü dan Yığma Tepe Maltepe'nin
700 metre kadar güney doğusundadir.
Toprak seviyesinden 35 metre yükselen tepe kalınlığı 2, yüksekliği 2.25 ve
uzunluğu 500 metre olan bir duvarla çevrilmiştir. Büyük yontma taşlarla harçsız
örülmüş,ve sıradan meydana gelen bu duvarlardan bugün ancak bir kısmı
kalmıştır.
Yığma tepe, kuzeybatı tarafındaki yarma yüzünden çift tepe gibi
görülmektedir.Aslında tek olan bu tepenin orta çağda açılmak istenmesi yüzünden
bu hale geldiği sanılmaktadır.
Tepenin eteklerin! çeviren duvarın dışında da bir hendek açılmış ve buradan
çıkan toprakla tepe meydana getirilmiştir. Hendeğin derinliği 5, genişliği 60
metredir. Bu hendek yüzünden tepe olduğundan daha yüksek gelmektedir.
Prof. Dörpfold'in yönetimi altında Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından bu tepede
1905-09 yıflannda kazı yapılmıştır. Önce tepeyi saran duyar çevresini meydana
çıkarmak için duvar dibinden küçük bir hendek açılmıştır. Fakat burada pencere
ve kapıya benzer iz bulunamamıştır. Bu anlaşıldıktan sonra eskiden kazılan, yarma
yerinden kazıya başlanmıştır.
Bu yarma da 35 metre kadar açılan tünelin kenarları kuvvetli ağaçlarla
desteklendiği holde, çakıllı topraktan meydana gelen tepe yıkılmak ve işçileri
altında bırakmak tehlikesi gösterdiğininden kazıyı zamanında Önce bırakmak
zorunda kalınılmişhr.
Bu kazı mezarı bulunmak için tepenin tamamıyla kaldınîmasındon sonra daha 4-5 metre
kadar derinliğe inilmiştir.
Netekim 15.9.1939 gecesi Dikili büyük depreminde bu tepenin doğu tarafında büyük bir
boşluk olmuş ve tepenin içindeki bu boşluğa toprak aktığı görülmüştür.Bunun
üzerine bazı yoklamalar yapılmış ve bir horasan tabanı varlığı anlaşılmış ise
de toprak çökmesi yüzünden esaslı bir işe girişmek mümkün olmamamışfır.
|