blogo.gif (4009 bytes)

KÜLTÜR VE SOSYAL DURUM


BERGAMA TÜRKÜLERİ

Aşağıdaki türkülerin sözlerini öğrenmek için tıklayın

 KIRMIZI BUĞDAY
Dinlemek için tıklayın

 

Araştırmacı A. İhsan GÜNGÜL

Bu kez vereceğimiz türkü de, yine uzun yıllar yaşatılıp, yayılmayışı nedeniyle yöremizden çıkmış ve başka yörelerin malı olmuştur. Bizdeki Andıç" a kayıt tarihi 28/ 2/1941 olarak kaydolunan bu türkümüz de Göçbeyli ile Bölcek arasındaki Sancalar deresinde yaşanan bir olaya aittir. 0!ay Yunan işgali sırasında cereyan etmiştir. Bergama' nin ova köylerinin hasadına el koyan yunan karakolları, köylü müze ancak tohumluk kadar tahıl bırakmış. Halk harman yerlerini sürür, tarlalardan topladığı başaktan avucunai taneleyip onları öğütürmüş.

Yine bir gün Bölcek köyünden ihtiyar bir kadın heybesine topladığı tozlu topraklı buğdayları evine getiriyor. Yolda Alibeyli köyünden Arap Ali Osman Efe, ihtiyar kadının haline acır., Ben taşıyayım diyerek alır. Bir kaç metre ileride kendisine pusu kuran yunan devriyesinin tuzağına düşer.Bir kaç tane yara almasına rağmen, mısır tarlalarının içerisinden kaçıp kurtulur. Efenin kanıyla boyanmış bu buğdaylar için yapılan güfte daha sonra Ayazköy Medresesi hafızı Hafuz Ali tarafından bestelenmiş olup daha sonrada Zeybek oyunu müziği olarak söylenmiş. Olayın en üzücü tarafıda, seksenli yıllarda izmir de yapılan Halk Oyunları Yanşmasında, komşu ilçelerden biri kendilerine ait olduğu iddiasıyla, birde araştırma ödülü ile mükafatlandırıldılar. Halk oyunları öğretmenimiz Vehbi Yazıcıoğlu, Halk Eğitim Müdürlerinden merhum Rıza özyurt ile bu olaya yıllarca üzüldük hala da üzülüyoruz.

KIRMIZI buğday

Kırmızı buğday ayrılmıyor hadülen kanından
Can bulaşmış Ali Osman Efe' nin hadülen canından
Kurşun girmiş Efemizin hadülen dört bir yanından

Yürü serbest yürü beyaz Aşem örme saçlar surunsun
Açıver ak gerdanını Aşem hadülen sinen görünsün


Göçbeyli altında selamet geçtim hadülen sağ geçtim
Sarıcalar deresinde pusuya düşüp kendimden geçtim
Aklımı zor topladım hadülen Cingeye dar kaçtım.
Yeğitler yeğidi Ali Osman Efem yerde yatıyor

Heybesinde buğdaylar hadülen kanıyla yatıyor
Kırmızı buğday ayrılmıyor hadülen aman saçımdan
Mevlam bana versin beyaz Aşem güzellerin gencinden
Kim ayrılmışki hadülen ben ayrılem Aşem eşimden


Serbest yürü Beyaz Aşem örme saçları sürünsün
Aç beyaz gerdanı da Aşem hadülen sinen görünsün.

Andıç kayıt tarihi -.23/2/1941
öyküyü Aloğlu ismail Efe anlatmıştı.
Hikaye olarak Bölcekten Sarı Kamil araştırdı.


 


kültür |bergama giriş sayfası | türküler